Latince kökenli dillerde compassion şu anlama gelir: başkaları acı çekerken insan hiçbir şey olmuyormuş gibi durup seyredemez, ya da yüreklerimiz acı çekenlerin yanındadır. Aşağı yukarı aynı sözcük anlamını taşıyan pity (acıma) –franszıcada pitie,İtalyancada pieta vb., acı cekenin acısına adeta lütfedermişçesine egildigimizi ima eder. ‘bir kadına acımak’ bizim ondan daha iyi bir durumda oldugumuz, onun düzeyine indigimiz, gönl indirdigimiz anlamına gelir.
‘compassin’ sözcügünün genellikle kusku uyandırması da bu yüzdendir işte, aşkla uzaktan yakından ilgisi olmayani ikinci sınıf, segersiz kabul edilen bir duyguyu anlatmaya yarar bu sözcük. Birisine merhamet duyarak sevmek gercekten sevmek değildir.
‘compassion’ sözcügünü ‘acı cekmek’ kökünden değil de ‘duygu’ kökünden türeten dillerde sözcük asagı yukarı aynı anlama gelir ama, kötü ya da degersiz bir duyguyu anlattıgı kolay kolay söylenemez. Sözcügün etimolojisinin gizli gücü bu sözcügü baksa türlü bir ışığa boğar ve ona daha genis bir anlam kazandırır; merhamet (bu dillerde oratkalasa-duygu) duymak sadece baskasının basına gelen talihsizlklere katlanabilmek degil, her türlü duygu yogunlugunu- sevinci kaygı, mutluluk, acı- onunla paylaşabilmek anlamına gelir. Bu cesit merhamet duygusal düşgücünün ulasabilecegi en uc noktaya, duygu ve heyecanlar arasındaki telepati sanatına isaret eder böylelikle. Duygular hiyerarşisinde benzersiz bir tektir demek ki.
Tomas’a tırnaklarının altına iğne batırma rüyasına anlatmakla, farkında olmadan onun kürsüsünü karıştırdıgını da acıklamıştı tereza. Tereza herhangi baksa bir kadın olsaydı, tomaz bir daha onun suratına bile bakmazdı. Bunun bilincinde olan tereza, ‘hadi kapı dısarı et beni!’ demişti. O ise onu dışarı etmek yerine elini avucuna almış, parmak uclarını öpmüştü. Cünkü o anda aynı acıyı, sanki tereza nın parmaklarının sinirleri dogruca kendi beynine gidiyormuscasına kendi tırmaklarının etinde duymustu.
Merhamet(ortaklasa-duygu) denen iblisce armagandan yararlanmakta yaya kalan herhangi bir kişi, tereza’yı, yaptıgından ötürü acımasızca konayacaktır. Cünkü kişinin özel yasamı kutsaldır ve iclerinde özel mektuplar barındıran cekmeceler acılmamalıdır. Ama yazgısı( ya da ugradıgı bela) merhamet oldugu icin, acık cekmecenin önünde diz çökmüş, sabina’nın mektubundan gözlerini ayıramayan kendisiymiş gibi geldi tomas’a. Terezayı anladı ve sadece ona kızmamakla kalmadı, sevgisi daha da arttı.
Milan kundera <3
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder